Kara tren gelmez m’ola?
Trenler… Bugün 40’lı yaşların altındaki kuşaklarca ilkel bulunan, onlar için çok fazla bir şey ifade etmeyen kara trenler, demir yolları. Trenler yöremizde biz ve bizden önceki kuşaklar için temel yolculuk aracıydı. Doğup büyüdüğüm Herkime’nin o güzelim ormanlarının zirvesinde kulağımızı toprağa dayayıp Yenice’den geçen tren seslerini dinlerdik; hem de büyük bir keyif ve heyecanla. Zonguldak ve Karabük yolculuklarımızı hep trenle yapardık. Trenler bizi kentle, kentliyle ve ‘hükümet erbabıyla’ buluşturan temel ulaşım aracımızdı.
Bilmem her biriniz tren yolculuğu yaptınız mı? Trene binmek için bineceğiniz istasyondan biletler alınır, bir yığın insan rayların etrafına dizilir, tren kulakları çınlatan korna sesi ve o heybetli görüntüsüyle istasyona yaklaşır ve o büyük kalabalık yarı telaş, yarı coşkuyla vagonların içine doluşur.
Kentlisi-köylüsü, yoksulu-varsılı, işçisi-işsizi trenlerle yolculuk yapardı. O yıllar toplumumuzda dayanışma duygularının da güçlü olduğu yıllardı. Yükü fazla olana istasyonlarda trene binebilmesi için yardımcı olunur; vagonlarda birbirini tanımayan insanlar adeta çok önceden tanışıkmışçasına kaynaşır, yolculuklar bir aile ortamında yapılırdı. İnsanların birbirini hor görmediği yıllardı…
Trenler yine birçok insan için yolculuğun da ötesinde çok şey ifade eder. Bizi sevdiklerimizden koparıp gurbete taşır; yine gurbet dönüşü sevdiklerimize ulaştırır. Tren yolculuklarının duygusal, hüzünlü yönleri de vardır. Raylardan gelen o ritmik sesler bizi alır götürür. O sesler bazen gurbet, bazen de bir sevda türküsüne dönüşür.
Cumhuriyetimizin kurucularının “Demir ağlarla ördük Ana yurdu dört baştan.” diye haklı olarak gurur duydukları demir yollarımızın, bugün eski önemi kaybettirilmiştir. Trenle yolculuk; ayıp olur, yakışmaz, bu zamanda trene mi binilir denen kınanır bir hal almış ve ne yazık ki trene binenler adeta utana - sıkıla binmektedir.
Yazımı eski bir türkü dörtlüğüyle sonlandırmak istiyorum. “Kara tren gelmez m’ola? Düdüğünü çalmaz m’ola? Yari gurbette olanlar, Mektubunu yazmaz m’ola?”
Bu sözleri aşağıdaki şekilde günümüze uyarlasak bilmem nasıl olur? “Kara tren gelmez oldu. Düdüğünü çalmaz oldu. Yari gurbette olanlar, ‘Cep’ten mesaj yollar oldu.”
Okunma Sayisi : 3768
Yazılma Tarihi : 2009-09-13
|
<< Yazara Geri Dön <<
|
Yorumlar
Henüz Hiç Yorum Yazılmamış. Bu Yazıya Yorum YazınELEŞTİRİYE EVET HAKARETE HAYIR!...
Yorum köşemiz düşüncelere zenginlik katmak için hizmet vermektedir.
|
|