 |
Nurettin Saraçlı |
nurettinsaracli@hotmail.com |
|
Ağ gadunum! (1)
Ağ gadunum! (1)
Nerden başlasam kı saa gonuşuvama. Şu gurbetlik var ya; tak dedi canıma. Öyle özledim ki olları. Kimin göresi gelmez doğup böyüdüğü yerleri. Yaz gelü; gözüm-gönlüm köyleede olu. Uşakları alu gelürün. Bizimkisi ba deya kınan; “Herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine.” N’apan deyon ben de; özleyon işte. Biz şeyirde böyümemişiz ki ayaklarımızı deniz denilen o böyük göle sokmadan duramayalım. Alışmışız davlara. Bizim de ayaklarımız toprak, çamur görmeden duramayala. Onun üçün ipnen çekiyon yaz tatilini.
Şu Ismayıl Hoca yok mu; ne böyük adammış o. Gelçi Sülük Köyü’nde top oynakan ağyanı gırmıştı ama; internet çıkalı ağrısı filen galmadı. Soktu köye gavur icadı interneti. Gızma Ismayıl'ım gavur icadı deyince; emme öyle. Haa! Hem sen baa bak! Bu sıra eccük gaçurvayamusun namazları. İntenetten mi gıldurcay yoksam laa sen namazları…Neysem, ben de dedikodu mu ediveyon ne? Ne deyadum ben!?
Ne eyi oldu emme şu internet biliya musuy gadunum. Herkesnen haberleşiyon. Taa Alamanyadakilerle bile görüşüyon. Görüşmek de ne! Canlı hayalini bile görüyoy. Geçiya insanla garşıya; gözüyüy içine baka baka gonuşuyala. Allah ırza olsun şu Ismayıl Hoca’dan. Tuttuvu altun, öbür dünyada mekanı cennet olsun!
Ağ gadunum!
Allah izin verüse, gelecen bu yaz köye; geyecen çullu elbiselerimi; toprakla haşır neşir olacan.Tarlalarda, dere boylarında, davlaada gezecen. Elimi böğürtlen garası yapıp, şamalik kokusunu içime çekecen. Adamım! Siz de öyle yapıy; geziy, tozuy, davlara, bayırlara gidiy.Anızlağdan kekik toplay. Uşaklarınan oynayıy. Uşak değilseyiz eğer, uşak oluy anasını satan. Gadunum, sizde öyle; kimseyi dakmay. Ayıp mayıp olumuş demey.Gırda bayırda gezmenin ayıbı mı olumuş.
Ağ gadunum!
Dağda- bayırda gezecen deyon emmee; bi de kene derdi çıkmaz mı ortaya. Köküne gıran giresicele, bıldırdan beri bela oldu milletiy başına. Cıkkadacuk şeyin bi tanesi öldürveyamuş insanı.Kör olmayasıcala eskiden bişey yapmayadula. Kedileriy, gobezleriy çonlarından, apışaralarından elimizle goparıp atıvayaduk.Deli dana, kuş gribi derken bu kene belasıyla milletiy başı beladan çıkmaz oldu.Ne deyala bilya musuy gadunum? Kuş gribi yüzünden köylede tavukçuluk koölledi ya; ondan kene artmış dağda-bayırda.Tavukla onları hep yiyamuşla.Ben deyon ku; Allah bilüse de tavukların bedduası tuttu bu milleti!Ciyak ciyak, bavurta bavurta tavukları çukurlara gömdüle ya! Allah kimseye beddua aldumasın, beddualı da gomasın.
Ben sa gene gonuşuvorun gadunum; hadi hoçca kal...
Okunma Sayisi : 3570
Yazılma Tarihi : 2008-11-04
|
<< Yazara Geri Dön <<
|
Yorumlar
SEMRA 2008-11-10:
Herkime'nin kendine has şivesi doğallığıyla bu yazıda ortada ..Yazıyı okuyan anlıyor Gülden ablamız gibi, bu falan yerden diyebiliyor:))
Gülden Işık 2008-11-06:
Yazılarınızı takip ediyorum..Güzel bir çalışma olmuş doğrusu..Yörenin dili,o yörenin anahtarı oluyor.Konuşurken anlıyorsunuz ki,bu ...falan yerden ;)) '
SEMRA 2008-11-06:
Bu yazıyı Herkime.Org'dan sonra burda okumak da güzeldi. Öyle içten duygularla yazılmışki eline, emeğine, yüreğine sağlık Nurettin hocam!!!
Bu Yazıya Yorum YazınELEŞTİRİYE EVET HAKARETE HAYIR!...
Yorum köşemiz düşüncelere zenginlik katmak için hizmet vermektedir.
|
|