 |
Hamit Kalyoncu |
kalyoncuhamit@hotmail.com |
|
Güneşi Görememek!..
Her yıl Mart ayı geldiğinde tazelenir acıları Zonguldak’ın. Nice evde, nice köyde kıvranır acılar duvarlarda, odalarda. Boynunu büker babasız büyüyen çocuklar. Dik durmaya çalışırken yanık yürekli babalar tevekkülle, analar, ağıtlarını tazeler ‘kadersiz yavrucağım’ diyerek.
3.Mart 1992 ne ilkti, ne sondu maden ocaklarında. Öyle bir dolanmıştı ki azrail 263 madencinin boynuna, kurtulmak olanaklı değildi. Patlamıştı yangınlar, sarmıştı bedenleri.. Tam yeriydi “Ölüm adın kalleş olsun” demenin. Fırsat bile bulamadılar demeye..Ah!..Güzel değildi ölümleri.. Kader de değildi kuşkusuz..
En ağır, en güç işkoluydu maden işçiliği.Aslanın ağzındaydı ekmek de. Kan pahasına, can pahasına alınacaktı kömür, yerin yüzlerce metre altından. Önce koparılacak toprağın bağrından. Sonra da; bir koca kürek kömür, bir küçük lokmacık ekmek. Sesi kararacak, yüzü kararacak, ömrü de kararacak maden ocağının dibinde.
* * *
İşçi sağlığı ve iş güvenliği..Ocaklar emrinize amade. Her türlü önlemler alınmıştır. Ama 263 kişinin failleri bulunamamıştır. Hiç olmazsa ders de alınmış mıdır? Sanırız Türkiye’nin seksenbir ilinde, savaşlar dışında ve sadece bir işkolunda bu kadar çok insan yitimi olmamış; analar-babalar evlatsız, eşler kocasız, çocuklar babasız kalmamıştır. 2003 yılında açılan“Zonguldak Havzası Maden Şehitleri Anıtı” böyle diyor sarı plakalarında..
Maden ocaklarında 150 yılı aşkın bir sürede; kaza, göçük, grizu ve diğer çeşitli iş kazalarında -mezarları bilinmeyenler dışında- beş bine yakın maden şehidinin adları, şairimiz Muzaffer Tayyip’in diliyle “Ölüm hiç de güzel değil / Ne sabah var ne akşam” diyor gelene geçene..Gençliğim eyvah diyor çığlıklarla..
* * * Güneşi Görememek!.
Türkiye’nin her yerinden
Kozlu’ya geldiler
karanlığı çıkaracaklardı
yeryüzüne can pahasına
ısı ve ışık gönderdiler de
geçmiş olsun diyemediler
göremediler güneşi… H.Hilmi KURUL
Maden Mühendisi / Maden Şehidi Maden Mühendisi / Maden Şehidi H.Hilmi Kurul’un adını hiç duymamıştım daha önceleri. Kozlu’nun maden şehitlerinden birisinin de bir maden mühendisi olduğunu duyduğumda çok şaşırmıştım açıkçası. Haydi işçilerimiz maden ocaklarındaki büyüklü-küçüklü iş kazalarında can veriyorlardı ama, bir mühendisin de maden şehidi olduğunu hiç duymamıştım doğrusu. Eşi de Kız Meslek Lisesi’nde çalışmış öğretmen olarak.
Oğulları Doç.Dr. Cüneyt Kurul’la ise, 2005 yılında tanışmıştık. Dr. Kurul, Zonguldak canlısı, sıcak, candan, içten, dürüst, pırıl pırıl, başarılı, beyefendi bir genç hekim.. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Ana Bilim Dalı Bölümü’nde görev yapıyor.
Dr.Cüneyt Bey, sadece Zonguldaklı bir hekim, bilim adamı değil gördüğüm kadarıyle. Fırsat buldukça gelip gidiyor doğup büyüdüğü şehre, dost ve arkadaşlarıyla birlikte oluyor. Ama sadece dost ziyareti ile kalmıyor, Zonguldak sorunları da ilgi alanının içinde. Bir araya geldiğimizde veya telefonla görüştüğümüzde de en büyük yakınma konularının başında Zonguldak’ın giderek çöküntüye uğraması, şehir merkezindeki yaşamın giderek daha da zorlaşması geliyor. Malum bu dert, bir çok Zonguldaklı gibi çoğu zaman benim de kafamı kurcalıyor..
* * *
“Güneşi Görememek” adının yakıştığını düşündüğüm dizeleri Maden Mühendisi ve Maden Şehidi H. Hilmi Kurul yazmış..Oğlu Dr. Cüneyt, okuyunca hemen deftere not almıştım. Anlatım gücü yüksek şiirsel bir metin açıkçası. Acılarla yüreğimizi yakan, bize ağıtlar yaktıran, göçükleri, grizuları, yiten canları şiir diliyle anlatmış rahmetli Maden Şehidi / Maden Mühendisi H. Hilmi Kurul. Dikkatli bakınca “Zonguldak Gerçeği”de görülebiliyor dizelerin arasında..
Acılar da değerlidir. Zonguldak’ı Zonguldak yapan değerlerin en önemlilerinden biri de acılarımızdır.Mezarlıklarda Türk’ü, Laz’ı, Kürd’ü, Ermeni’si, Rum’u, çeşitli etnik yapılardan gelen binlerce madenci yan yana yatmaktadır. Şu Zonguldak dağlarının, böyle hep genç ve dinç görünmesi, kucağında sakladığı bu binlerce genç maden şehidi nedeniyledir belki de. Onları bir kez daha saygıyla selamlıyoruz. Işıklar içinde uyusunlar..
Okunma Sayisi : 3256
Yazılma Tarihi : 2013-03-04
|
<< Yazara Geri Dön <<
|
Yorumlar
Henüz Hiç Yorum Yazılmamış. Bu Yazıya Yorum YazınELEŞTİRİYE EVET HAKARETE HAYIR!...
Yorum köşemiz düşüncelere zenginlik katmak için hizmet vermektedir.
|
|