Aşağıdaki Gökçebey’in (Tefen) Tarihi gelişimi ile ilgili yazdıklarımız kısa notlardır detayları arşivimizde mevcuttur. Detayları Hazırladığımız “Tarih’te Tefen Günümüzde Gökçebey” adlı kitapta yayınılacağız.
Tefen Tarihi Gelişimi. Tarih boyunca Tefen Coğrafi konum itibarıyla Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşim izlerini taşır.
Bugün en belirgin olarak suçatı kayık başında bulunan taş temellerdir. İ-S 1–2 yüzyıl Roma dönemine ait olduğuna dair izlerini taşımaktadır. Doç. Dr Eda Akyürek Şahin ve Sadi Uyar tarafından 2010 yılı Eylül ayında Almanya’da yayınlanan makalede de belirgin olarak anlatılmıştır. Bulunan yerin bir emporion’a (bağımsız pazar yerleşmesi) ait olduğu düşünülmektedir. Emporion’lar (bağımsız pazar yerleşmesi) ticaret gereği genelde yol kenarlarında ya da kavşak yakınlarında kurulmuşlardır.
1519–1568 yıllarında kaza olarak geçen Tefen adli ve idari bakımından Bolu sancağına bağlı günde 20 akçelik Kadı ( Bugünkü Kaymakam ) yönetiminde bir yerleşim merkeziydi.
1519 yılında 67 olan hane sayısıyla Tefen, 1568 Yılına gelindiğinde bu sayı 117’e yükseldi. Yerleşim merkezinin yıllar boyu nüfus hareketlerinde azalıp çoğalmasıyla bazen kaza bazen de nahiye (Kadı naibi yönetimi) olarak 1800 yıllarına gelindi.
1841’den itibaren kayıtlarda tekrar kaza olarak geçen Tefen, Kastamonu Eyaleti Viranşehir (Eskipazar) sancağına bağlıydı.
1870 yılından sonra yayınlanan “İdare-i Umumüye-i Vilayet Nizamnamesi” ile “Vilayetler Livalara, Livalar Kazalara, Kazalar Nahiyelere ve Nahiyelerde Karyelere (Köyler) ayrılmıştır denmektedir” Nizamname yayınlandıktan sonra Tefen kazası Tefen Nahiyesine dönüşmüştü.
1913 Tarihli dahiliye nezaretinden Bolu mutasarrıflığına gönderilen yazıyla “Tefen pazarı” adıyla 16’sı Yenice’den 12’si Tefen’den toplam 28 köyü kapsayacak şekilde merkezi Tefen Pazarı adıyla nahiye tekrar kurulur. Gönderilen yazıda şöyle denir” 28 köyden müteşekkil ve üçüncü sınıftan bir Nahiye olarak “Tefen Pazarı” Nahiyesi merkezi Tefen olmak üzere kurulmuştur. Devrek’te üçüncü sınıftan bir nahiye tesisine müsaade edilmesi üzere Yenice ve Tefen pazarı mevkileri yeni kurulacak nahiye merkezi olarak değerlendirmeye alınmış Yenice’nin etrafında bulunan 5–10 karyeden başka Nahiye olmaya uygun özelliğinin bulunmadığı Tefen Pazarının ise Perşembe Nahiyesine yakınlığı ve gelişmeye genişlemeye müsait bir konumda olması ve Jandarma karakol merkezinin Tefen Pazarında yer alması sebebiyle buranın nahiye merkezi olması uygun görülmüş. “denir
1918 yılında yayınlanan Bolu Livası salnamesinde Tefen Nahiyesi olarak geçen Tefen 16 köy 7000 nüfuslu bir nahiyedir. Nahiye müdürü İbrahim Hakkı Efendi, Jandarma komutanı Süvari Fehmi Onbaşıdır. ( 1913 yılı belgelerinde 28 köyden teşekkül etmiş olan Tefen 1918 Bolu Livası salnamesinde 16 köy olarak yazılmış)
1925–1926 Devlet Salnamesinde Tefen Nahiyesini 28 karyeli (köy) 11.603 Nüfuslu diye yazar.
1927 yılına kadar Yenice’nin bazı köyleri ile birlikte bir merkez oluşturan Tefen Pazarı aynı yıl Yenice’nin ayrılması ile küçülmüş.
1928 yılından sonra daha da küçülen Tefen, Uzunahmetler Köyü’ne bağlı mahalle “Tefen Pazarı” olarak geçer.
1928’den 1930 yılına kadar yapımı süren Demir yolu hattının 1930’dan sonra kısmen açılması ile Tefen de demiryolu istasyonun çevresinde tekrar yerleşmeler başlar. Nüfusun devamlı artması neticesinde yerleşim yerinde büyüme görülür.
1933 Yılında Filyos Irmağının taşması sonucu meydana gelen sel felaketi sonucu yerleşik alan tamamen harap olmuş, Tefen merkezi şimdiki çarşı içi mevkiine taşınması için çalışmalar başlamış. 1933–1954 yılı arası çarşı içi merkez olarak Tefen nahiyesi kurulma çalışmaları devam etmiş.
3.7.1954’de Nahiye idaresine geçmek için sınırlarının belirlenmesini isteyen Tefen’in başvurusunda şunlar belirtilir: “Doğusu sınırın Kırık deresinden itibaren tulum oğlu ve Hamzalar tarlası sınırı ve oradan Uzunahmetler’den gelen dereyi geçerek hakkı Karademir tarlasını takiben yine kahya oğulları müşterek tarlası ve oradan muhtar Nizamettin Karademir su kuyusuna Batısı Irmak, Kuzeyi muhtar Nizamettin Karademir’in su kuyusundan taşlık dibi Akkuba tepesi, sırtındaki çifte elektirik direğinden Veisoğlu Köyü’nün Ferhatoğulları müşterek tarlaları, içinde bulunan elektirik direklarini takiben Akkuba tepesinin nihayeti ve oradan Tefen şosesini ve istasyonunu geçerek ırmağa kadar olan malli, Güneyi Gaziler köyü ile bu köy arasındaki eski hudut olan kırk deresi ile çevrilidir” Devrek Kaymakamı Bedii Güven imzalı 37 nolu kararda Tefen köyü sınırın eskiden tespit edilmiş olmasından bir niza bulunmadığı anlaşılmakla 442 sayılı köy kanunun 4 ve5 inci maddeleri gereğince karar verilmiştir. 442 sayılı köy kanunun 4. maddesinde belirtildiği gibi eskiden var olan bir yerin tekrar aynı sınırların içinde yeniden yerleşim yeri olarak kurulmasıdır. Tefen de eski sınırları içinde yeniden kurulmuş oldu.
(1960’lı yıllarda Bakanlar Kurulu kararıyla Nahiyenin Tefen olan adı Gökçebey olarak değiştirilmiş yeni adı Gökçebey olmuştur.)