Zonguldak'ta 17 Mayıs 2010 tarihinde TTK Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında galeri açma işini ihale ile alan taşeron Yapıtek Şirketi'nde çalışan ve grizu patlamasıyla 540 metre derinlikte 30 madencinin yaşamını kaybetmesinin birinci yılı nedeniyle Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi İsmet Akyol tarafından açıklama yapıldı.
Akyol açıklamasında, göçük altında kalan Engin Düzcük ve Dursun Kartal’ın cenazelerinin olaydan yaklaşık 8 ay sonra çıkarılmasının acıları daha da derinleştirdiğini belirterek; “Aradan bir yıl geçmesine rağmen acımız sonsuzdur. Yaşamını yitiren 30 maden işçimize rahmet, ailelerine ve yakınlarına bir kez daha başsağlığı diliyoruz. Bir yıl önce yaşanan olay iş cinayetidir ve nedeni de sistemdir, mevcut zihniyettir. Grizu patlamaları, göçükler kader değildir. Hepsi özelleştirme, taşeronlaştırma sisteminin bir sonucudur. Maden işçilerini sermayenin kar hırsı sonucu yitirdik.” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın, Zonguldak’ta kömür madeni ocağındaki patlama nedeniyle işçilerin ailelerine ve yakınlarına geçmiş olsun ziyareti sırasında yaptığı konuşmada;  ‘Bu bölgenin insanı zaten bu tür olaylara alışık. Bu mesleğin kaderinde maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu tür şeylerin olacağını bilerek giriyorlar’ dediğini hatırlatan Akyol;  “Başbakan, bu açıklamasıyla devletin asıl işini taşeron şirkete vermesi gerçeğini, esnek çalışma ve sendikasız çalıştırma gerçeğini gizlemiştir. Bir yıl önce yaşanan grizu patlamasını bir kaza ve kader olarak değerlendirmek mümkün değildir. Yaşanan iş cinayetidir ve nedeni sistemdir, mevcut zihniyettir. Yaşananlar özelleştirme, taşeronlaştırma, esnek çalışma ve sendikasızlaştırma politikalarının bir sonucudur. Değiştirmemiz gereken işte bu sistemdir. İş güvenliğinin en üst düzeyde sağlanmasının gerekli olduğu bir sektör olan madencilikte sadece paraya ve kâra dayalı taşeronluk sisteminin yeni kazalar ve ölümlere yol açması kaçınılmazdır.” dedi.