Geçtiğimiz yılın temmuz ayında yaşanan sel felaketi, Ağusto Deresi’nin taşması sonucu meydana gelmiş; Gökçebey esnafı çok ağır maddi kayba uğramış ve sel sebebiyle altyapı büyük zarar görmüştür. Aradan geçen bir yılı aşkın sürede yaralar sarılmış, zararlar tanzim edilmiş ve hasarlar giderilmeye çalışılmış .
Gökçebey, yerleşim tarihi boyunca birçok kez aynı felaketi yaşamış; aynı acıları tatmıştır. Fakat ne yazıktır ki meydana gelen o kadar vahim olay, bir türlü yeterli tedbirlerin alınmasını sağlayamamış, sel felaketini doğal afet olmaktan çıkartıp, adeta halkın başına bilinçlice indirilen bir sopaya çevirmiştir. Çekilen çileler; akılsızlığın, tedbirsizliğin ve işgüzarlığın bir cezası olmuştur.
Temmuz 2009’daki selde, sular, yeterli genişliğe sahip olmayan kanaldan taşmış; ilçe merkezine sızmış; bina ve dükkânların içine girmiş ve milyonlarca liralık maddi zarara neden olmuştur. Sokaklar birkaç haftada temizlenebilmiş, halkın içme suyu ihtiyacı tankerler ve bireysel çabalarla giderilmiştir.
Bütün bu açıklamaların ardından dikkat çekmek istediğimiz nokta şudur: Henüz bir sene önce bakımsızlık sonucu havzasının daralmasıyla taşkına sebep olan Ağustu Deresi, sanki o elim hadise hiç yaşanmamış, hiç ders alınmamış gibi yine bakımsız ve yine iç havzası daralmış durumdadır. Haber metninde görülen fotoğraflar, durumun vahametini tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Görüldüğü üzere, dere yatağını otlar kaplamış; o kadar ki bu otlar öylesine büyümüştür ve yürümek imkânsızlaşmıştır. Bu da yatak kapasitesinin düşmesine, olası bir selde aynı acıların tekrar etmesine ortam yaratmıştır.
Haberdeki fotoğrafların en dikkat çekici noktası ise, bakımsızlıktan dolayı gelişmiş otları büyük bir iştahla yiyen bir çift inektir. Dere yatağının atıl hali, en çok onların işine yaramış; yetkililerin ilgisizliği onların iyiliğine dokunmuştur. Kanalın içine nereden girdiklerinin meçhul oluşu, belki de bir başka yazının konusu olmaya adaydır. Zaten bu konu, etraflıca tartışılmaya, değerlendirilmeye alınması gereken en başlıca konulardan birini teşkil etmekle beraber, bu yazıda sadece, oluşan traji-komik manzaranın kara-mizah görüntüsünü anlatmak istedik. Bu manzaraya baktıkça, ağlanacak halimize güldük; güldükçe de yazdık. Ne de olsa millet olarak gülmeyi seviyoruz!
Haber analiz: tefen67
