|

1929 Yılında ZONGULDAK’TAN SAFRANBOLU’YA Yol Notları
6 Ağustos 1929 Tarihli Zonguldak gazetesinde yayınlanan yol notları “ Zonguldak’tan - Safranbolu’ya” gezi yazısı alıntısını siz okuyucularımız için paylaşıyoruz.
ZONGULDAKTAN SAFRANBOLUYA
Valimiz Akif, mebusumuz Ragıp BF’ ler, Safranbolu heyeti, Cumhuriyet muhabiri Fuat, Ziraat memuru O. Lütfi B’lerle birlikte belediye önünde toplanan samimiyet kitlesinin hararetli teşyileri arasında şehirden ayrıldık.
Otomobillerimiz, yokuşları dolana dolana artık Zonguldak’tan uzaklaşıyor... Derelerin arasına gömülmüş bir manzara yığını gibi şehir, ufala ufala eriyor.. Deniz sisle örülü., ve artık o da tepelerin arkasında gümüş bir hat oldu.
Fakat yol ne kadar düzgün?. Arkasında karanlık ve korku saklayan burnu (kavis) ler kırılmış, açılmış... Ve artık otomobiller, geniş ve tatlı bir yolda iletişinden emin ve- ferah akıp gidiyor.
Beycumadayız;
Birer kahve içip dinlendikten sonra, Devrek şosesinden ayrıldık: Çaycuma yolu.. Yakın köylülerin bileği ve emeğiyle açılmış cidden çok iyi, temiz bir yol. Bu yolu yaptıran eski Ereğli kaymakamı Süreya B’i takdirle andık.
Şimdi Çaycumadayız;
Bir kaza merkezi olmağa lâyık. Pek güzel, yeşil bir kasaba. Hükümet konağında biraz dinlendikten sonra, otomobillere binip ağaçların serin ve coşkun gölgeleri altından Filyos suyuna vardık, Yeni yapılan üç parça büyük köprüden geçip bizi Safranbolu’ya götürecek olan hizmet yoluna ulaştık. Düz ve yemyeşil bir sahada ilerliyoruz.
vatana hayat verecek, servet ve refah getirecek olan demir yolu faaliyetlerini gördükçe, seviniyoruz ki içimizde dalgalanıp taşmak isteyen bir şey var: sevinç mi, gurur mu?, anlatılmaz bir duygu!. •
Tefen mıntıkasından geçiyoruz.. Ne şirin köyler altın köpürüyor Buralarda toprak çok feyizlidir.
Hava pek kızgın.Bunaltıcı bir sıcak var!. Otomobiller birbirine yaklaştıkça, toz bulutları altında büsbütün ağarıyoruz.
43 üncü kilometrede kıymetli mühendislerin kulübeleri önünde oturup biraz ferahlandık, tünel inşaatına baktık, fotoğraflar alındı.
Şimdi Sekse (25 inci kilometrede )
Çamlar altı mevkiindeyiz; Burası (mühendis Abdurrahman Naci ve ortakları) tarafından yapılan yol işlerinin merkezidir.
Tozdan, sıcaktan ve yorgunluktan sonra: dere kıyısında ulu çamların bol ve canlı gölgeleri altında çayırlar üstüne uzanmak! Ooh ne doyulmaz zevk!--
İnşaat şirketinin müdürü kıymetli mühendis Nal$i B- bize na:iıl çalıştıklarını ve ne iş. yap¬tıklarını izah etti- Naki B’in idare etmekte olduğu iş, Ballıkısık mevkiine kadardır- Oradan ilerisi Bolkuş mevkiine kadar. 15 Ağustosta ve Bolkuştan Karabük mevkiinin az ilerisine kadar olan kısmın da iki ay sonra “münakaşa” ya çıkarılacağını anladık.
Çamlar altında, bizim için dolgun bir sofra hazırlamışlar, eşsiz bir iştah ile yemekleri, yiyip biraz daha görüşmeden sonra yollandık...
Sıcaktan adeta boğuluyoruz. Bütün hızıyla uçan otomobilin rüzgârı bile alev gibi.
63 üncü kilometredeyiz; Yenice mevkiine gelip mühendislerin serin odasına sığındığımız zaman, yeniden can bulduk Artık buradan sonra, yolumuz, soğanlı boyundan ve kayalar arasından geçiyor Fen kudretinin ulu kayaları nasıl eritip düzlediğini görüyoruz Sık sık tüneller göze çarpıyor
71 inci kilometrede Ballıkısık ve 58 inci kilometrede Bolkus mevkilerinde inip dinleniyor ve gene yolumuza devam ediyoruz.
Yolun bu kısmı, cennet manzaraları içindedir: ufukları saran kayalar arasından derenin gürül gürül akışı ve hele yer yer süzülen mini mini çağlayanlar.. Sıra sıra ağaçların gür ve zümrüt dalgaları.. Ve göğün bütün bu manzarayı çerçeveleyen yüksek, derin mavilikleri..
Bu kayalar arasında şirnendüferi ( Tren) geçirecek kudretin adı mucize değilde nedir?.
Dik ve sarp kayalar içinden geçen dere vadisi 16 kilometre sürüyor. Zonguldak’tan başlayıp Karabük mevkiine varan 150 kilometrelik hizmet yoluna 550 bin liraya yakın para sarf edilmiş ve bunun 400 bin lirası yalnız yolun bu kayalık kısmına dökülmüştür.
Hizmet yolunun eni çok 5 ve en az 3 metro kadardır. Yol üzerinde 4 büyük köprü vardır: Çaycuma K. ( 390 m. ) Sekse K. ( 82 m . ) Yenice K ( 90 m ‘ ) Ballıkısık K ( 150 m ) Bunlardan başka , soğanlı suyu üzerin de beş köprü vardır ki ellişer metre uzunluğundadır. 50 metreden aşağı köprüler bittabi pek çoktur. Yolun kayalık kısmında bazı yerler var: iki otomobil karşılaştığı taktirde geçmeleri güç olur. Yolun bu gibi dar kısımlarının genişletilmesi lâzım. Bu da epeyce paraya ve fedakârlığa bağlıdır. Fakat bu dar kısımlar biraz açılırsa iyi ve sağlam bir yol kazanmış oluruz.
Gerek bu yol ve gerek bütün demiryolu Türk mühendisleri Türk müteahhitleri ve Türk parası ile vücut buluyor.. Bizim göğsümüzü gururla dolduracak en parlak zaferlerimizden biride budur.
Yalınız şaşılacak bir nokta var: Nohap şirketi, türkün bütün maddî ve manevî kuvvetlerinden istifade ederek bu işlere bakmasına karşı yüzde 20 alıyor.. Evet: para Türkün, iş ve çalışma türkün olduğu halde!..
Kayalar arasından soğanlı suyunu takip ederek yolumuza devanı ediyoruz..
Akşamın alaca gölgeleri dağılıyor Karabük köprüsü başında uzaktan koyu bir gölge yığını seçiliyor yaklaşıyoruz;
Uzaktan otomobillerin, kamyonların sesleri aksediyor
Köprünün bizi karşılamağa gelen canlarla kaynaştığını görüyoruz...
K U (Karauğuz)
KAYNAK GAZETE
ZONGULDAK
yıl:6 No:240
SALI 9 AĞUSTOS 2019
Sahibi müdür baş muhariri
KARAUĞUZ

Haber Tarihi:2019-04-20 Bu haber 1300 kez okunmuştur...
|
<< Ana sayfaya Geri Dön << |
Yorumlar
Nail Yurtaçan 2019-04-23 :
Sadi arkadaş paylaşımın için teşekkürler,Çok ilginç bilgiler var ,yalnız Çaycumada hükümet konağı diye bahsediyor o yıllarda yanılmıyorsam belediye dahi olmaması lazım Çaycumanın sende kayıtlar olması lazım acaba benmi yanılıyorum,Tefen de bahsttiği tünel herhalde, Alioğlu tüneli olması lazım ,toprağından bereket fışkırıyor dediği herhalde Çukur köyü bölgesidir herhalde,Karabük demir çelik fabrikası Tefen e kurulması düşünülürikende Çukur bölgesi düşünülüyor,Hür Kalyoncunun Cumhurriyet kenti Karabük adlı eserinde belgeleri ile beraber var,1932 yılında Ali oğlu köyüne santral bile düşünülüp fizibilite çalışması yapılmış,bu belgeler sendede vardır,bunlarıda paylaşırsan iyi olur,hem yeni siyasilerimizde feyiz alırlar,hemde Atatürk ve arkadaşlarının NE KADAR İLERİYİ GÖREN VİZYON SAHİBİ İNSANLAR OLDUĞU birçoğumuz tarafından belkide yeni öğrenilmiş olur.
Nail Yurtaçan 2019-04-23 :
Sadi arkadaş paylaşımın için teşekkürler,Çok ilginç bilgiler var ,yalnız Çaycumada hükümet konağı diye bahsediyor o yıllarda yanılmıyorsam belediye dahi olmaması lazım Çaycumanın sende kayıtlar olması lazım acaba benmi yanılıyorum,Tefen de bahsttiği tünel herhalde, Alioğlu tüneli olması lazım ,toprağından bereket fışkırıyor dediği herhalde Çukur köyü bölgesidir herhalde,Karabük demir çelik fabrikası Tefen e kurulması düşünülürikende Çukur bölgesi düşünülüyor,Hür Kalyoncunun Cumhurriyet kenti Karabük adlı eserinde belgeleri ile beraber var,1932 yılında Ali oğlu köyüne santral bile düşünülüp fizibilite çalışması yapılmış,bu belgeler sendede vardır,bunlarıda paylaşırsan iyi olur,hem yeni siyasilerimizde feyiz alırlar,hemde Atatürk ve arkadaşlarının NE KADAR İLERİYİ GÖREN VİZYON SAHİBİ İNSANLAR OLDUĞU birçoğumuz tarafından belkide yeni öğrenilmiş olur.
Bu Habere Yorum Yazın
ELEŞTİRİYE EVET HAKARETE HAYIR!...
Yorum köşemiz düşüncelere zenginlik katmak için hizmet vermektedir.
|
|