Yazının başlığının “Herkime Yemekleri” olması oldukça iddialı bir başlık olurdu. Çünkü köyümüzde yapılan ya da geçmişten beri yapılmakta olan yemekler çevre köyler, ilçe ve illerle paralellik göstermektedir. Günümüzde ise bırakınköyümüzü-bölgemizi, ülkemizde yapılan yemekler ortaklaşmıştır. Artık herkes her şeyi duymakta, öğrenmekte ve bilmektedir.
Ben bu yazımda tarım toplumu ve ahşap ev yaşantısı dönemine ait (1970’li, 80’li,90’lı yıllar) köyümüzde yapılan yemekleri şöyle bir anmak, hatırlatmak istiyorum. Artık köyümüzde tarım bitmiş, ahşap evlerimiz de yok olmaya yüz tutmuştur.Buna rağmentarımla uğraşmanın ve ahşap ev koşullarının getirdiği bir yemek alışkanlığı, kültürü köyümüzde ve göçülen yerlerde devam etmektedir. Büyükler bu kültürü çocuklarına büyük bir keyifle aktarmaktadır. Bu yemeklerden bazıları şunlardır:
1.Mancar:Mancar adı daha çok karalahanaya dense de pırasa, kabak bağı, ıspanak,çükündür(pezik ya da şeker pancarı yaprakları),yer mancarı(yabani ot)ve benzerinden yapılan tüm yemeklere de mancar denilmektedir. Pırasa mancarı, kabak bağı mancarı gibi.Karalahana zor kış koşullarının en değerli yemeğidir. Karın altından çıkarılarak toplanır ve uzun kış günlerinde yenilen tek sebze yemeğidir.Üzerine kar yağanlahana daha lezzetli olur. Kar, lahananın acısını alır, ona tat verir. Kar yağmadığı zaman toplanan lahana ıspanak gibi doğranarak suda haşlanır. Acısı gitsin diye suyu süzülür ve ondan sonra yağı, tuzu, göcesi katılır.Göcesi pişinceye kadar kaynatılır ve yemeye hazır hale gelir. Göcesiz pişene de sündümemancarı denir.
2.Göce çorbası:İri bulgur ya da pirinç büyüklüğünde olacak şekilde öğütülmüş mısıra göce denir. Bundan yapılan çorbaya da göce çorbası denir. Göce pişirilirken içine bir miktar kuru fasulye ya da barbunya katılıp pişirilir. Göce civcivlere yem olarak da verilir.
3.Tarhana çorbası:Tarhana geleneksel Türk çorbasıdır. Çocukluğumuzda sabahları kahvaltıda sadece tarhana çorbası ile doyulurdu. İstersen doyma! Başka yiyecek bir şey yoktu ki…Önceleri tarhana;una maya,kırmızı biber, yoğurt katılarak yapılırdı. Daha sonralarıiçine soğan,yeşil biber,rendelenmiş havuç, öğütülmüş nohut, yoğurt, baharat vb. katılarak da yapılmıştır. Şimdilerde ise hazır tarhana malzemesi satılmaktadır.
4. Gabuklu bakla:Kabuklu fasulye, ahşap evlerimizin dış ve iç duvarlarının uygun yerlerine ipe halka şeklinde dizilerekasılır ve kurutulurdu. Bu şekilde kurutulmuş fasulye uzun süre bozulmadan korunabilir. Ne hikmetse dış kabuklarıyla birlikte kurutulmuş bu fasulyelere gabuklu bakla denirdi.Yemeği için gabuklubaklasuda haşlanır.Suyu süzüldükten sonra kuru soğanla birlikte biraz kavrulur.Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır.
5.Gaçamak:Tencerede kaynayan suya yavaş yavaş mısır unu karıştırılarak bu karışım koyu kıvam oluncaya kadar pişirilir.Ocaktan alınarak kaşık yardımıyla parça parça alınıp tepsiye dizilir. Kaymaktan kavrularak yapılmış olan tartı adı verilen tereyağı tavada eritilerek,tepsiye alınan hamur üzerine dökülerek servis yapılır.
6.Tirit:Az pişmiş yufka rulo yapılır. Bu rulolar baklava dilimi gibi kesilir ve haşlanmış tavuğun yağlı suyuna batırılarak tepsiye dikine dizilir. Üzerine kavrulmuş tavuk ciğeri dökülür.
7.Keşkek çorbası:Hammaddesi arpadır. Hala arpadan yapılanı makbuldür.İçerisine kuru fasulye ve mısır katılarak pişirilir.
8.Umaçlı çorba (Un bulamacı):Unun üstüne su serpilerek un karıştırılır. Bu yarı ıslak un kaynayan suya yavaş yavaş bırakılır. Üstüne salça, yağ katılır ve biraz kaynatılıp yemeye hazır hale getirilir.
9.Hamur köfte:Az yoğrulmuş hamur, fındık büyüklüğünde kopartılarak ocakta kaynayan suya atılarak pişirilir. Yağı, tuzu ve salçası eklenerek yemeye hazır hale gelir.
10. Güccek:Una maya katılarak cıvık şekilde yoğrulur. Mayalanan hamur elle sıkılarak kaşık yardımıyla alınıp kızgın yağda kızartılır.Görünümü ceviz büyüklüğünde olup kimi yörelerde şerbetlenerek tatlıya dönüştürülür ve “lokma”adını alır.
11. Gabalak:İlkbaharda karların erimesiyle dere boylarında, güne bakan yamaçlarda bitip büyüyen yabani bir bitkidir. Baharda topraktan kendiliğinden çıkar ve yeşil soğan görünümündedir. Yağda soğan, sarımsakla kavrulup üzerine yumurta kırılıp pişirilir.
12. Mıhlama:İri doğranmış kuru soğansuda haşlanır. Suyu süzüldükten sonra yağda biraz kavrulur. Üzerine yumurta kırılır,yumurtalar dağıtılmadan top top olacak şekilde pişirilir.Üzerine karabiber katılarak servis yapılır.
13. Köy makarnası:Una -kaç beze(topak) yapılacaksa okadar- yumurta kırılarak tuz ve süt eklenip hamur katı birşekilde yoğurulur. Büyük bezeler yapılır. Yufkaya göre biraz kalın şekilde oklava ile açılır.Açılan hamurlar örtüye serilerek biraz kurutulur ya da sacda çok az önü arkası çevrilerek pişirilir. Sonra açılan hamurlar üst üste konularak şeritler halinde kesilir. Bu şeritlerde üst üste dizilir. İnce ince tekrar şeritler halinde kesilir. En son örtüler üzerinde 4-5 gün kurutulur. Bilinenmakarna yöntemleriyle pişirilir.Ramazan ayının iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezidir.
14. Köy pilavı:Una maya katılarak cıvık şekilde yoğrulur. Mayalanan hamur tasla alınarak kızgın saca dökülür, hamur kepçe ile saca yayılır. Çok fazla pişmeden sacdan alınır. Pişen hamur rulo yapılarak şeritler halinde kesilir,şeritler üst üste dizilerek yeniden kareler halinde kesilir. Kesilen hamurlar az yağla tavaya konularak kavrulur. Üzerine karabiber serpilerek servis yapılır.
15.Şekerpancarı kökü yemeği:Haşlandıktan sonra patates doğrar gibi doğrayıp sarımsaklı yoğurtlu yapılıp yenir.
16.Nerdek: Kiren(kızılcık) suyu.
EKMEKLERİMİZ
1. Serme:Bir miktar hamur mayalanır.Mayalandıktan sonra yaklaşık 20-25 cm çapında yassıltılır. Önceden bol odun ateşinde ısıtılmış toprak sacda pişirilir. Şimdilerde ise kentlerin apartman katlarında elektrikli modernmakinelerde pişirilmektedir. Hala en yaygın olan ekmeğimizdir.
2.Gartlaç:Mısır unundan yapılan mayasız ekmektir. Büyüklüğü sacın çapındadır. Sıcakken tüketilmesi daha uygundur.
3.Bazlama:Buğdaydan yapılan yufka büyüklüğünde ve yufkadan biraz kalınca yapılan mayalı ekmektir. Saca dökülen cıvık hamurun “cızz” diye ses çıkarmasından olsa gerekşimdilerde bu ekmeğe cızlama da denmeye başlanmıştır.
4. Komeç:Mısır ununa, dağılmasın diye biraz buğday unu da katılarak yapılan, 20-25 cm çapında, 3-4 parmak kalınlığında, eskiden ocakta küllü közde pişirilen ekmektir.Dışına geniş lahana yaprağı yada “gavlan”(çınar ağacı) yaprağı sarılırdı ki hamur ocakta küllenmesin. Şimdilerde kuzine sobalarda da pişirilmektedir.
TATLILARIMIZ :Ev baklavası, tarla baklası tatlısı, kesme baklava, kazbacağı, kabak tatlısı, ev nişastasından yapılan nişasta halvası, kına gecesi için yapılan un halvası(Damat gıtlarından gelir.)
ElbetteHerkime mutfağı yukarıda bahsettiklerimden ibaret değildir. Sadece en geleneksel yemeklerimizden örnekler vermeye çalıştım.
1 Şubat 2016 / Mersin
NURETTİN SARAÇLI