|

“ŞAİR VE YAZARLARIN YAŞADIĞI YERE VEFA BORCU VARDIR”
Rüştü Onur “Öyküleşen Kasabalar” konulu panelle anıldı.

Devrekli şair Rüştü Onur ölümünün 72.yıldönümünde, Devrek Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği ile Devrek Belediyesi’nce ortaklaşa düzenlenen etkinliklerle anılıyor. Etkinlikler çerçevesinde dün de “Öyküleşen Kasabalar ve Şairler” konulu bir panel düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen paneli gazeteci-yazar İbrahim Tığ yönetti, şair ve yazarlar; Döndü Açıkgöz, Vedat Dinç, Ozan Erdinç ve Yunus Karaçöl katıldı. Panelin açılışında konuşan İbrahim Tığ, şair Edip Cansever’in, ‘İnsan yaşadığı yere benzer.’ sözünü anımsatarak, şair ve yazarların yaşadığı yerlerin kültür elçileri olduğunu, söyledi.
ŞAİR VE YAZARLAR YAŞADIĞI ŞEHİRLERİN KÜLTÜR ELÇİLERİDİR
Şair ve yazarların doğduğu ve yaşadığı şehirlerle özdeşen kişiler olduğunu dile getiren Tığ şöyle konuştu; “Devrek Rüştü Onur’u, Müfide Güzin Anadol’la anılırken, İstanbul Yahya Kemal ve Orhan Veli Kanık’ın dizelerinde anlam bulur. Her yazarın bir şehri olduğu doğrudur ama o şehirleri kucaklayan yine yazarı, şairidir. Behçet Necatigil’in İzmir’i nasıl bir başka ise, Orhan Kemal’ın Yaşar Kemal’in, Osman Şahin’in Adanası da bir başka güzeldir. Diyarbakır denince Cahit Sıtkı, Ahmed Arif akla geliyorsa, Burgazada da Saik Faik’i hatırlarız. Bodrum Halikarnas Balıkçısı’yla özdeştir. Anadolu coğrafyasının derinliklerine inersek, Pir Sultan Sivas, Dadaloğlu Kayseri, Karacaoğlan Çukurova’yı, Köroğlu, Dertli Bolu’yu söyler bize. Hatta, şehirler arasında rekabette ünlü isimlerin nereli olduğu da tartışma konusu oluyor. Halk ozanı Yunus Emre’nin birçok ilde mezarı olduğu söyleniyor. Eskişehir, Karaman, Bursa, Erzurum, Isparta, Aksaray, Afyon, Ordu ve Sivas, Yunus Emre’nin mezarının kendi il sınırları içinde olduğunu iddia ediyor. Bir diğer halk şairimiz Karacaoğlan’ın nereli olduğuyla ilgili de Adana, Gaziantep ve Kilis arasında anlaşmazlık yaşanıyor. Ünlü Divan şairimiz Nedim, İstanbul’un bir taşına bütün Acem ülkesini feda eder. Necip Fazıl, “Güleni şöyle dursun ağlayanı bahtiyar.”övgüsünde bulunur İstanbul için. Ya, yine ancak Yahya Kemal tarafından dile getirilebilen, Yahya Kemal’in İstanbul sevdasını nasıl anlatabiliriz?”
AÇIKGÖZ: ŞAİR VE YAZARIN YAŞADIĞI YERE VEFA BORCU VARDIR
Daha sonra söz alan şair Döndü Açıkgöz de konuşmasında, bir çok sanatçının yaşadığı yere vefa borcu olduğunu, söyledi. Açıkgöz şunları söyledi; “Bir çok sanatçının, şairin doğup büyüdüğü kasabalar yaşamda önemli bir yer tutar. Örneğin Rüştü Onur, eşi Mediha’ya yazdığı bir mektupta ‘Karabük’ü gelmekliğime hiç imkan yok Mediha. Çünkü burada doğdum, büyüdüm, buranın havasına suyuna alıştım. Herşey kadar bu fabrikalar şehrimin de bende hakkı var. Burada herkesten uzak yaşayacağız. Anamdan, babalarımızdan, akrabalarımızdan bile.’diyecek kadar yaşadığı yere vefa borcu olduğunu düşünmesi ne denli övünç vericidir. Fakat bazen kaçınılmazdır!... Rüştü Onur Zonguldak’a bağlılığını ise onu ‘aziz’leştirerek anlatır; Nojtalji şiirinde: ‘Sen aziz şehrim/Uykusuz yaşadığımı bilmelisin/ Bütün işçilerin / Saçak altında uyuduğu bir saatte / Ben mızıka çalarak / Geçiyorum sokaktan./…/ Sen aziz şehrim / Ellerim gözlerim kadar benimsin/ Ve aziz şehrim / Şu anda seni terk etmem için /Her şey tamam/ Gemi hazır, yelken fora/ Fakat neden/Ölülerim bırakmıyor yakamdan.”
SANATÇI DOĞUP BÜYÜDÜĞÜ YERİN İZLERİNİ YANSITIR
Daha sonra söz alan öykü yazarı Ozan Erdinç de, Rıfat Ilgaz denilince akla Cide’nin geldiğini ve Rıfat Ilgaz’ın da Cide ile özdeştiğini, dile getirdi. Ozan şöyle konuştu; “Rıfat Ilgaz yıllar sonra doğup büyüdüğü şehir olan Cide’ye özlemini oraya yeniden yerleşmek istemekle dile getirmiştir. Çünkü Cide onun çocukluğunun geçtiği yerin ötesinde yaşamının bir başlangıç noktası olmuştur. Bedri Rahmi de Giresun ile Trabzonlular arasında benimseme yarışı yapılan bir sanatçıdır. Oysa Eyüpoğlu aslen Göreleli’dir. Bugün Rüştü Onur Devrek’le nasıl anılıyorsa sürgün olarak Bodruma gönderilen Cevat Şakir Kabaağaçlı da Bodrum’la anılıyor. Hatta orada adını da Bodrum’un eski adı Halikarnas olarak da değiştirmiştir. Kısacası şairler, yazarlar, sanatçılar aydın kişiliklerini, üretimleriyle ortaya koyarken, doğup büyüdüğü yaşadığı yerlerin coğrafyasını yansıtmışlardır.”
RÜŞTÜ’NÜN YAŞAMI DA ŞİİRLERİ GİBİDİR
Romancı Yunus Karaçöl de konuşmasında Rüştü Onur’un büyük bir şiir sevdasıyla dolu olduğunu ve yaşamını şiirle damıttığını, dile getirdi. Karaçöl şunları söyledi; “Rüştü Onur’un yaşamı şiir gibidir,şiirleri gibidir. Yüreği şiir sevdasıyla dolu bu gencimiz yüreğinden damıttığı bir kitaplık şiir bırakmıştır geriye. Rüştü Onur bu şiirinde bizlere veda ederek ölüme yalın ayak gitmiştir. Onun şiir anlayışı ve şiire verdiği önemi şiirle az buçuk ilgilenen herkes bilir. Rüştü Onur hastalıkla mücadele ettiği dönemde bile bir an olsun yazmaktan vazgeçmemiştir. O yaşamının son noktası olan ciğerlerinden gelen kanla boğulup ölen dek kalemini elinden düşürmeyen, ölümsüz bir edebiyat gönüllüsü olmuştur.”
RÜŞTÜ ONUR’UN ELVEDA İSİMLİ ŞİİRİ 35 YILDIR BELLEĞİMDE YER ETTİ
Öykü yazarı Vedat Dinç de, yıllar önce Rüştü Onur’u tanıdığını ve şiirlerine hayran kaldığını, söyledi. Dinç konuşmasını şöyle sürdürdü; “Yıllar önce Mehmet Çelikel Lisesi’nde Matematik dersi veriyordum. O yıllar Lisenin edebiyat dersi öğretmenleri ile, Zonguldak’ta bir çay bahçesinde sohbet ediyorduk. Üç edebiyat öğretmeni bir arada olunca, sohbetin temel konusu da şiir oldu. Manisalı olan edebiyat öğretmeni Ali Koç bir ara Devrekli şair Rüştü Onur’dan söz etti. Rüştü Onur’a hayran olduğunu söyledi. Ve birkaç şiirini okudu. Zonguldaklı olan diğer edebiyat öğretmenleri rahmetli olan Mustafa İnan ve Mahmut Bey de, Rüştü Onur’u kendilerinin de çok sevdiklerini söyleyip, Devrekli şair Rüştü Onur’dan birer şiirde onlar okudu. Ben ilk kez oradaki edebiyat öğretmenlerinden Rüştü Onur’u duydum. Şiirlerini okudum ve o kadar genç bir şairin şiirleri beni büyülemişti. Gerçekten güzel şiirler. Güzelde okudular. Kafamın, gönlümün bir kenarında neredeyse 35 senedir Rüştü Onur’un ELVEDA şiiri yer etti. Bu şiiri sizlerle paylaşmak istiyorum: ‘Elveda ey hayat, elveda dünya / Elveda bahçesinden geçtiklerim. / Elveda kahvesini içtiklerim./ Elveda yarım bıraktığım rüya..” Panel sonrasında, konuklara Devrek Bastonu ve birer plaket hediye edildi. Devrek Rüştü Onur sanat ve Kültür Derneği Başkanı Celal Ş. Telci de katkılarından dolayı Belediye Başkan Yardımcısı Muhsin Dede’ye plaket verdi.

ŞAİR VE YAZARLAR KİTAPLARINI LİSELİ GENÇLERE İMZALADI
Rüştü Onur’u Anma etkinlikleri çerçevesinde Devrek’e gelen ve imza gününe katılan şair ve yazarlar; Döndü Açıkgöz, Yunus Karaçöl, Vedat Dinç ve Erdinç Ozan liseli gençlere bedava kitaplarını imzaladılar. Konuklar adına konuşan şair-yazar Döndü Açıkgöz, liseli gençlerimizi böyle bir etkinlikte görmekten son derece mutlu olduklarını belirterek; “Ülkemizde sanata ve sanatçıya az değer veriliyor. Okumanın azaldığı bir ortamda Devrek Hamidiye Anadolu Lisesi öğrencilerinin etkinliğimize katılmaları bizleri son derece mutlu etti. Onlara kitaplarımızı imzalamanın mutluluğunu yaşadık. Yeterki gençlerimiz okusunlar, aydınlansınlar. Bundan daha güzel ne olur?”dedi.
 
Kaynak:Bölge Haber
Haber Tarihi:2014-12-03 Bu haber 1814 kez okunmuştur...
|
<< Ana sayfaya Geri Dön << |
Yorumlar
Henüz Hiç Yorum Yazılmamış. Bu Habere Yorum Yazın
ELEŞTİRİYE EVET HAKARETE HAYIR!...
Yorum köşemiz düşüncelere zenginlik katmak için hizmet vermektedir.
|
|