ATATÜRK’ÜN ZONGULDAK GEZİSİ (26 AĞUSTOS 1931)

1 GİRİŞ

Atatürk, Milli Mücadele yıllarında ve sonrasında, yurt gezilerine çok önem vermiş, bu gezilerde bizzat halkın içine girmiş, çeşitli konularda halkın görüşlerini almış, kararlarını bu görüşlerin ışığı altında vermiş, inkılâplarını da bu görüşlerle güçlendirmiştir. Milli Mücadelede başarıya ulaşmanın, zaferden sonra ileri, modern bir Türkiye yaratmanın fikri yapısı üzerinde, Atatürk’ün yurt gezilerinin etkisi şüphesiz büyük olmuştur. Bu nedenle Milli Mücadeleyi ve Atatürk inkılâplarını incelerken Atatürk’ün yurt gezilerini, bu gezilerin amaçlarını, uğradığı şehir ve kasabalarda halkla olan ilişkilerini, buralarda yaptığı konuşmaları da dikkate almak gereklidir .

 Atatürk, Doğusuyla Batısıyla Türkiye’yi karış karış gezmiş büyük bir devlet adamıdır. Atatürk’ün zaferlerini olduğu kadar devrimlerini de gezileri içinde değerlendirmek gereklidir. Ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak isteyen Atatürk, reform çalışmalarına kararlı bir şekilde devam etmiş ve insanımızın kılık-kıyafetini değiştirmeyi düşünmüştür. Bu amaçla Şapka inkılâbı yapmadan önce, o güne dek kendisini yüz yüze hiç görmemiş olan Çankırı’ya, Kastamonu’ya, İnebolu’ya elinde şapkasıyla gitmiş; Şapka ve Kıyafet İnkılâbının esaslarını buralarda açıklamıştır. Ardından, Harf inkılâbını tanıtmak ve harflerin ne kadar çabuk öğrenilebileceği yolundaki görüşünü kanıtlamak her inkılâp hareketi öncesinde olduğu gibi halktan destek almak amacıyla bir yurt gezisine çıkmıştır.  Bu inkılâba ait kanun çıkmadan önce, inkılâbın başöğretmeni sıfatıyla şehir şehir dolaşarak elinde tebeşir, meydanlarda kurulan kara tahtalarda halkına yeni harfleri göstermiştir. Her inkılâptan önce çıktığı yurt gezilerinde inkılâbın ilkelerini anlatmış, milletinin onayını almıştır (Turan, 2005; Önder, 1975)[1]. Atatürk, yurt gezileri sırasında her uğradığı köy, kasaba ve şehirde milletini çevresinde tek bir yürek, tek bir ses olarak görmüş, kendisine gösterilen sevgi ve bağlılığı şahsına mâletmeden milletinin bir temsilcisi olarak yine milletine armağan etmiştir. Hemen her geziye çıkışında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, uğrayacağı illere “karşılama törenleri yapılmaması” nı bildirdiği halde, öğretmeni, öğrencisi, memuru, esnafı, işçisi ve köylüsüyle tüm halk Atatürk’ün geçeceği yollara dökülmüştür. Atatürk’ü görmek her Türk için bir mutluluk olmuş, görenler görmeyenlere yıllarca Atatürk’ü anlatmışlardır.

2 ATATÜRK’ÜN ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASINA GELİŞİ (26 AĞUSTOS 1931) 

Zonguldak kömür havzası, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ihmal edilmiş ve yabancıların idaresine bırakılmıştır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra Zonguldak kömür havzası hak ettiği değeri kazanmıştır. Öyle ki Cumhuriyet hükümetlerinin havzaya karşı olan ilgi ve alakasına delil olarak birçok devlet büyüğünün bölgeye gelmiş olmaları ve madenlerde tetkikte bulunmaları gösterilebilir. Bu ziyaretlerin bazıları şunlardır; Maliye Bakanı Hasan Saka 25 Mart 1923’te (daha sonra Ticaret Bakanı olarak ikinci defa gelecektir), İmar ve İskân Bakanı Celal Bayar 1 Haziran 1926’da, Ziraat Bakanı Hayri Bey 6 Sonkanun 1928’de, İktisat Bakanı Rahmi Bey 24 Haziran 1928’de, Nafia Bakanı Recep Bey 8 Ağustos 1930’da, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Paşa 9 Temmuz 1931’de gelmiştir. Ardından 26 Ağustos 1931’de Zonguldak kömür havzası en büyük mutluluğa kavuşmuştur. Çünkü o gün Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Zonguldak kömür havzasına şeref vermiştir[2].

Atatürk’ü Zonguldak’a davet etmek üzere 5 Mart 1926 tarihinde Zonguldak Vilayet Meclisi kararıyla Vilayet halkı adına arz-ı ta’zimat ve Zonguldak’a teşriflerini istirham etmek üzere İl Genel Meclisi azalarından İbrahim Ethem Beyin başkanlığındaki heyetin hareket edeceği bildirilmiştir.  Bu heyette Hüseyin Fehmi İmer, İbrahim Etem, Zonguldak Milletvekili Ragıp, Zonguldak Milletvekili Tunalı Hilmi, Çakmaklıoğlu İzzet, Paşa Mehmetoğlu Mustafa, Akın Karauğuz, İncealemdaroğlu Halil, İncealemdaroğlu Hasan, Galip Hüseyin bulunmakta idi. Heyet 1 Nisan 1926 tarihinde Atatürk’ün huzuruna çıkmıştır. Gazi, bu ziyaretten ve Zonguldak halkının duygularından çok memnun olduğunu belirttikten sonra ilk fırsatta Zonguldak’a geleceğini vaat etmiştir. Zonguldak Heyetinden Kömür havzasının üstün değeri üzerine bilgiler aldıktan sonra şöyle demiştir: “Bütün Türkiye’yi ihya edecek bir servet…” Zonguldak Heyetinin Atatürk’le görüşmesi yirmi beş dakika sürmüştür.


[1]Harf inkılâbı konusundaki ilk dersini 23 Ağustos 1928 tarihinde Tekirdağ’da vermiştir.
[2]Atatürk’ün Zonguldak kömür havzası ziyareti ardından da Cumhuriyet hükümetinin devlet adamlarının bölgede incelemelerde bulunmaya devam ettiklerini görmekteyiz. Bu ilgi Cumhuriyet hükümetinin bölgeye olan ilgisini ve alakasını göstermektedir.19 Ağustos 1931’de Dâhiliye Bakanı Şükrü Kaya, Fırka teşkilatı heyeti olarak milletvekillerinden Cevat Abbas, Halil Bey, Hasan Cemil, Saffet Bey, Dr. Cemal Bey, Memduh Şevket, Mahmut, Yunus Nadi ve birçok milletvekili geldiği gibi müsteşarlar, genel müdürler, yazarlar, bilim adamları ve iş grupları Zonguldak kömür havzasına gelerek uzun incelemeler yapmışlardır. Bu da Zonguldak kömür havzasının Cumhuriyet hükümetinin göz bebeği olduğunu göstermektedir.


 

Zonguldak yerel basın kayıtları incelendiğinde 13 Sonteşrin(Kasım) 1930 tarihli Zonguldak gazetesinde Atatürk’ün yurtta uzun bir tetkik gezisine çıkacağı belirtilmiş, bu gezinin İzmir, Antalya, Mersin, Adana, Konya, Samsun, Trabzon ve diğer bazı illeri içerdiği belirtilmiştir. Bu sebeple gazetede Atatürk’ün Zonguldak’a da uğraması amacıyla şöyle yazılmıştır :

“Sevgili Gazimizin Karadeniz’e geçtikleri sırada vilayetimize de şeref vereceklerini ümit ederiz. Memleketimizin bu büyük saadete ermesini candan dileriz.” 

Atatürk, 21 Temmuz 1931 tarihinde trenle Ankara’dan İstanbul’a altıncı defa geldiğinde iki ay beş gün kalmıştır. 11 Ağustos 1931’de New York’tan hareketle yere inmeden uçarak Yeşilköy’e inen Russel Boardman ve John Polando adlı havacıları Yalova’da kabul ederek görüşmüştür. Ardından 26 Ağustos 1931 tarihinde Ertuğrul yatı[1]ile İstanbul’dan Zonguldak’a kömür maden ocaklarında incelemelerde bulunmak üzere hareket etmiştir. O günlerde Zonguldak kömür maden ocaklarının verimli ve ileri düzeyde işletilmesi gündemde olan ve tartışılan bir konudur. Öyle ki Başbakan İsmet İnönü, Mecliste “Kömür meselesini bütün memleket için büyük bir dava telakki ediyoruz” demiştir. Bu nedenle Atatürk, Zonguldak Kömür Maden Ocaklarını yerinde görmek istediğinden Zonguldak’a gelmiştir. Zonguldak gazetesinin 26 Ağustos 1931 ve 28 Ağustos 1945 tarihli sayıları Atatürk’ün Zonguldak’a gelişini şöyle anlatır; “26 Ağustos 1931’de henüz gün ağarmadan İstanbul’dan gelen telgraf Atatürk’ün Zonguldak’a geleceğini müjdelemiştir. Bunun üzerinde heyecan dalgası tüm şehre yayılmıştır. Limandan itibaren çarşı boydan boya al bayraklar ve defne dalları ile bezenmiş, belediye önüne ve iskele başına taklar[2]kurulmuştur. Zonguldak halkı ve işçiler kafileler halinde limana gelmiş ve caddeleri doldurmuştur. Bütün gözler, Karadeniz’in sisli ufuklarından doğacak bir yıldızı bekler gibi bakmakta idi. Denizin yüzü sandaldan ve bayraktan seçilmez oldu” (Zonguldak, Sayı: 846; Zonguldak, 312).Saat 9.05’te Ertuğrul yatı uzakta görünmüş, yat limana girerken toplar atılmıştır . Atatürk’ü karşılamak için Zonguldak valisi Arif Bey ve  “Mahmut Şevket Paşa vapuru”yla şehre gelmiş olan Zonguldak milletvekili Rıfat Bey ve Zonguldak’ın diğer milletvekilleri Hasan Bey ve Esat Beyler, Zonguldak Belediye başkanı Dr. Nihat ve C.H.F il başkanı V. Halim Cavit Bey ve kaza İ.H.R. Ahmet, Maden Genel Müdürü V. Bedri Hüsnü ve Zonguldak gazetesi başyazarı A. Karaoğuz Bey ve diğer bazı kişilerden oluşan heyet bir motorla Atatürk’ü karşılamak için, Ertuğrul yatına gitmiştir. Bir süre sonra Atatürk ve yanındakiler birlikte yattan motora binerek iskeleye doğru hareket etmiştir. Bu sırada denizdeki bütün gemiler düdük çalarak Atatürk’ü selamlamıştır.Atatürk saat 11.30’da halılarla döşenmiş olan merdivenden iskeleye[3]çıkmıştır. İskelede kendisini karşılayanların samimi iltifatlarla ellerini sıkmıştır. Merdiven başında ise “Ayten Basri” isimli sevimli bir çocuk (Zonguldak, Sayı: 401; Zonguldak, Sayı: 312); “Hoş geldin, Gazi babamız!..” diyerek elindeki çiçek demetini takdim etmiştir. Atatürk,


[1]Ertuğrul Yatı, II. Abdülhamit için 1903’te İskoçya’da yaptırılmıştır. Dokuz yüz tonluk bu geminin uzunluğu 79,2 metre, genişliği 8,3 metredir. İki bacalı ve saatte 21 mil yapabilen Ertuğrul Yatı, 1924 yılından itibaren “Cumhurbaşkanlığı Yatı” olarak kullanılmış ve bu görevi 1938’de Savarona satın alınıncaya kadar sürdürmüştü.
[2]Tak, Milli bayramlarda veya önemli bir olayı anmak için düzenlenen şenliklerde, geçit yapılacak caddelere geçici olarak kurulan, yazılar ve çiçeklerle süslenen kemerdir.
[3]Atatürk, Bugünkü Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Lokali yanında bulunan yerden Zonguldak’a çıkmıştır.


 

memnuniyetle çiçek demetini alarak “minimininin yanağını” okşamıştır (Zonguldak, Sayı: 312).

Atatürk, caddeye çıkınca tepelerden, evlerden ve her yerden taşan halk ulu önderi alkışlamış, iskele başında bekleyen bir jandarma müfrezesi karşılama töreni yapmıştır (Zonguldak, Sayı: 312). Atatürk, Zonguldak’a yanında;  İş Bankası Genel Müdürü ve İzmir milletvekili olan Celal (Bayar), Afyon milletvekili Ruşen Eşref (Ünaydın), Gaziantep milletvekili Kılıç Ali, Sinop milletvekili Recep Zühtü, Aydın milletvekili Reşit Galip Beyler ile umumi kâtip Tevfik (Bıyıklıoğlu), başyaver Rusuhi, Özel kalem müdürü Hasan Rıza (Soyak) Beyler ve yaver Beylerden oluşan geniş bir kadro ile gelmiştir (Zonguldak, Sayı: 312).Atatürk, yanındakilerle birlikte iskeleden otomobillere binerek Üzülmez kömür ocakları bölgesine Türk-İş 63 Ocaklarına gitmiş, burada biraz dinlenip öğle yemeğini yemiştir. Ardından İş Bankası Genel Müdürü Celal Beylerle “Türk-İş” şirketi müdür yardımcısı Kazım Bey ve diğer ilgili kişiler tarafından harita üzerinde kömür havzası hakkında verilen malumatı dinleyip bilgi almış, havzayı incelemiş ve ocaklara inmiştir. Atatürk, ayrıca Zonguldak kömür havzasındaki kömür üretim durumu ve kömür işçisinin hayatıyla da alakadar olmuştur (Zaman, 2004; Zonguldak, Sayı:312; Zonguldak, Sayı: 846; Zonguldak, Sayı: 426; Zonguldak, Sayı: 401; Önder, 1975;).

- Atatürk, “Zonguldak’ın derin toprakları altında, bütün Türkiye’yi ihya edecek bir servet yatıyor, bu ziyaretten ve aldığım bilgiden çok memnun oldum” demiştir.

Atatürk, (26 Ağustos 1931) Zonguldak gezisinde Zonguldak kömür havzasının modern sanayinin gereklerine ulaştırılması için gerekli kararları almıştır (Zonguldak, Sayı: 928). Atatürk, saat 15.00’te Üzülmez kömür ocakları bölgesinden kömür treniyle ayrılmış çarşı içinden geçip halkın alkışları ve maden işçilerinin “Yaşa, varol!..” haykırışları arasında vilayete dönmüştür (Canver, 2006)[1]. Zonguldaklılar ısrarla şehirlerinde bir gece kalmalarını, aksi halde çok üzüleceklerini söylediler. Atatürk, içtenlik dolu bu sözler karşısında, bazı önemli işleri dolayısıyla İstanbul’a dönmek zorunda olduğunu söyledikten sonra :“Zonguldak’ın derin toprakları altındaki maden serveti ne kadar kıymetli ise, bizim nazarımızda Zonguldak’ta o kadar çok kıymetli bir vilayetimizdir. Samimi hislerinize çok teşekkür ederim”, diye eklemiştir. Bu sözler üzerine şiddetli bir alkış koptu. Zonguldaklılar: “Yaşa, Varol Büyük Gazimiz!..” diye haykırmıştır. Atatürk, halkın alkışları arasında motora binerek 15.30’da Ertuğrul yatına geçmiştir (Zonguldak, Sayı: 312; Zonguldak, Sayı: 846; Önder, 1975). Ardından Zonguldak valisi, vilayet erkânı, belediye, parti, teşekküllere mensup heyetler ve Ereğli’den gelen bir heyet sandallarla yata kadar yaklaşarak Gazi’yi selamlamış,  Gazi’de heyetlerle vedalaşmış ve iltifatlarını sunmuştur. Ertuğrul yatı saat 4’te Zonguldak limanından ayrılmıştır (Zonguldak, Sayı: 312)[2]. Atatürk, 26 Ağustos’ta Zonguldak’tan ayrıldıktan sonra Ereğli limanına da uğramıştır. Ereğli limanında motor ve sandallarla açıklara kadar gelen bir kısım Ereğli halkı ve deniz sporcuları tarafından tezahüratla karşılanmıştır. Atatürk, karaya


[1]Atatürk’ün bu gezisi sırasında yürümüş olduğu caddeye sonradan “Gazi Paşa Caddesi” adı verilmiştir.
[2]Atatürk’ün Zonguldak’a geldiğini duyan Zonguldak kazalarından hürmetlerini sunmak üzere birer heyet göndermişlerdir. Ancak sadece Ereğli heyeti Atatürk’e tazimlerini sunmuştur. Atatürk Zonguldak’tan ayrıldıktan sonra Devrek heyeti gelmiştir. Bartın ve Safranbolu heyetleri ise yolda olduklarından yetişememiştir.


çıkmayarak Ereğli’yi gördükten sonra İstanbul’a dönmüştür (Cumhuriyet, Sayı: 2624).

3 ZONGULDAK’TA GAZİ GÜNÜ KUTLAMALARI 
Atatürk’ün Zonguldak’a geldiği 26 Ağustos[1]günü 1932 yılından itibaren “Gazi (Atatürk) Günü[2]tören ve şenliklerle bugünü kutlanmıştır[3](Zonguldak, Sayı: 340; Zonguldak, Sayı: 401). Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Ağustos 1931’de Zonguldak’a yaptığı ziyaretin Zonguldaklılar tarafından şeref günü olarak ilan edildiğinin belirtildiği Karaelmas dergisinde Mustafa Kemal’i bu ilde görmenin büyük mutluluk ve gurur olduğu da belirtilmiştir (Karaelmas, 2(22-23) 1944). Gazi günü kutlamaları Zonguldak Halkevi’nin başkanlığındaki bir kutlama komitesi tarafından organize edilerek yıllarca kutlanmıştır (Zonguldak, Sayı: 343). 

Gazi gününün birinci yıl dönümü kutlamaları Zonguldak Halkevi başkanı Mitat Akif Bey başkanlığındaki kutla komitesi tarafından düzenlenmiştir. Komite tarafından yapılan ve bütün halka dağıtılan “Gazi Günü” kutlama programının sureti şöyledir (Zonguldak, Sayı: 343): Zonguldak Halkevi “Gazi Günü” nü tes’it komitesi 26 Ağustos 1932 “Gazi Günü”nü tes’it(kutlama)  programı. 

Ulu kurtarıcımız sevgili Cumhur reisimiz Gazi Mustafa Kemal Hazretlerinin Zonguldak’a ayak bastıkları mes’ut günün birinci yıldönümü 26 Ağustos 1932 gününe rast geldiğinden Halkevi 26 Ağustos gününü aşağıda yazıldığı gibi tes’it edecektir:
-Mebuslar
-Hükümet reisleri ve memurları
-Askeri ümera ve erkân
-Resmi ve Hususi teşekküller
1) 26 Ağustos 1932 Cuma günü öğleden önce saat 10.30’da Halkevinde toplanacaklardır.
2) Merasim, Halkevi bahçesinde yapılacak ve Gazi Hz. Zonguldak’a ayak bastıkları saat 11.20 geçe olduğundan merasime bu dakikada başlanacaktır.
3) Fırka Reisi Mitat Akif Beyefendi bu günün hatıralarını anlatan bir nutuk söyleyeceklerdir.
4) Gündüz ve gece resmi ve hususi bütün binalar donatılacak ve aydınlatılacaktır.
5) Gündüz ve gece Halk Fırkası ve Halkevi umuma açık bulunacaktır.
6) Gece şenlikler yapılacak, muhtelif eğlenceler tertip olunacaktır. 

Kutlama programından da anlaşıldığı gibi “Gazi Günü” yıldönümü tören ve kutlamaları Zonguldak’ta bir milli bayram gibi kutlanmıştır. Zonguldak’ta geleneksel olarak “Gazi (Atatürk) Günü”  kutlamasının başlatılması Zonguldak Halkevi tarafından olmuştur. Gazi günü, Zonguldak kömür havzasında da büyük bir sevinçle kutlanmıştır. Vali, C.H.F reisi, Halkevi, milli kuruluşların mensupları, maden

 


[1]26 Ağustos tarihi Türkiye tarihinde önemli olan “Büyük Taarruz”un başlangıcı aynı zamanda iktisadi istiklal sahasında da bizi yeni zaferlere ulaştıran “İş Bankası”nın kuruluş günü olduğundan Zonguldak’ta Gazi Günü kutlamalarında bu iki önemli olayda anılmıştır.
[2]Zonguldak’ta Gazi Günü kimi zaman Atatürk Günü olarak anılmıştır.
[3]1932 yılı Temmuz ayında Atatürk’ün Zonguldak’a ayak bastığı günün milli bayram gibi kutlanması kararlaştırılmıştır.

 



müesseselerine mensup birçok kişi, izciler ve halkevi bando takımı defneler ve bayraklarla süslü tren ve otomobillerle Üzülmez ocakları bölgesine gitmiştir. Halkevi bandosu ise çeşitli milli marşlar çalmıştır (Zonguldak, Sayı: 375).Törenden sonra Vali, C.H Fırka reisi ve bütün teşekküllerin reisleri tarafından Atatürk’e “halkın coşkun özleyişleri, sevgi ve saygıları ve sarsılmaz bağlılıkları” telgrafla arz edilmiştir (Zonguldak, Sayı:375).Görüldüğü gibi Zonguldak’ta “Gazi Günü” kutlamaları 1932 yılından itibaren günün anlam ve önemine uygun bir şekilde kutlanmış ve hatırlanmıştır. Böylelikle her yıl yıldönümleri kutlanan geleneksel bir bayram haline dönüşmüştür. Zonguldak ve ulusal basında bile bu günün kutlamalarıyla ilgili haberler yer almıştır (Cumhuriyet, No: 2624; Ulus, 27 Ağustos 1945). 1934 yılı 26 Ağustos “Gazi Günü” kutlamaları münasebetiyle Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Zonguldak adına gönderilen telgraf şöyledir (Zonguldak, Sayı: 402):Gazi Mustafa Kemal Hazretleri Ulu Reisi  Cumhurumuz                                                                                     İstanbul 

“Bugün Zonguldak Kömür Havzamıza şeref verdiğiniz ulu ve kutlu günün dördüncü yıldönümüdür. Zonguldak halkı bu şerefli güne emsalsiz tezahürat ve kalplerden taşan coşkun sevinçlerle kutlulamışlardır. Cumhuriyet meydanında bütün kasaba halkının iştirakiyle yapılan büyük toplantıda yüksek şahsınızla Havzamıza verdiğiniz hudutsuz feyizlerle anılmıştır. Memleket baştanbaşa donatılmış, gece için donanma hazırlıkları yapılmıştır. Zonguldak en büyük bayram günlerinden birini daha yaşamaktadır. Yüce varlığınızdan feyz ve ilham alan Zonguldaklılar iştiyaklar ile birlikte sonsuz saygı ve şükran duygularını sunarlar.” 

Fırka Reisi             Belediye Reisi              Zonguldak Valisi                

Mitat                         Hayri                             Halit 

Atatürk’ün, Zonguldak’taki “Gazi Günü” kutlamaları münasebetiyle gönderilen bu telgrafa cevaben Zonguldaklılara selam ve iltifatlarını bildirdiği telgraf şöyledir (Zonguldak, Sayı: 402): 

Vali Halit Beyefendi ve Muhterem arkadaşlarıma
“Zonguldak’a geldiğim günden beri andığınızı bildiren telyazınızdan mütehassıs oldum. Teşekkür ve selamlarımın saygıyla halka iletilmesini rica ederim.”                                                                    Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal              

Zonguldak’ın kazanımı olan bu kutlu gün on dördüncü yılında dahi ilk günkü coşkusuyla kutlanmıştır. Zonguldak gazetesinin 28 Ağustos 1945 tarihli nüshasında “Gazi(Atatürk) Günü”nün on dördüncü yıldönümü kutlamalarından “Hüzünlü bir yıldönümü Atatürk Günü” başlıklı yazısında şöyle bahsetmektedir:“26 Ağustos; Zonguldak’ın kutlu bir günüydü. Zonguldak, ebedi Atatürk’e o gün kavuştu. Bugün “fani vücudu toprak olan, fakat asıl kendisi, asıl büyük eseri: “Cumhuriyet” gibi “ilelebed payidar kalacak” olan Atatürk, on dört yıl[1]önce, o gün, Zonguldak toprağına ayakbastı. On dört yıl önce, o gün, Zonguldak bayram sevinciyle coşuyordu…” Görüldüğü gibi Zonguldak’ta Gazi günü kutlamaları büyük bir coşkuyla kutlanmış ve geleneksel bir hale gelmiştir. Ancak Zonguldak’ta “Gazi

 


[1]Gazetenin aslında 15. yıl diye yanlış yazılmış.

 


(Atatürk) Günü” yıldönümlerinin kutlamaları 1950’li yıllara kadar kutlandığını ardından bu günün unutulduğunu görmekteyiz.

4 ZONGULDAK’TA GAZİ TARİH GÜNÜ 

Zonguldaklılar için 30 Ocak tarihi “Gazi Tarih Günü” olarak kabul edilmiş ve kutlanmıştır. Çünkü Atatürk, bu günde milli tarihimiz hakkındaki ilk konferansın verilmesi şerefini Zonguldak’a bahşetmiştir. 30 Sonkânun (Ocak) 1931 tarihinde Bolu milletvekili Cevat Abbas (Gürer) Bey, Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına Zonguldak’ta memleket sinemasında, ilk konferansı vermiştir (Zonguldak, Sayı: 382). Bu tarihten sonra 30 Ocak yıldönümlerinde “Gazi Tarih Günü”  olarak anılmış ve kutlanmıştır. 

M. Şavran, “Karaelmas Diyarımız Zonguldak Vilayetimiz” adlı eserinde Gazi Tarih Günü’nden şöyle bahseder(Kalyoncu, 2005):“30 Ocak 1931 günü Zonguldaklıların büyük sevinç ve övünç günüdür. Bu günkü yüksek cihan kültürünün ilk temellerini atan Türk soyunun bütün kudretlerini ifa eden tarihi hakikatlerini asırların düşmanlığından kurtararak en muazzam bir mazi aynasında millete parlak istikbalini gösteren Ulu Gazi, Milli Tarihimiz hakkında ilk konferansın verilmesi şerefini Zonguldak’a bahşeder. Ve o gün Bolu mebusu Cevat Abbas Bey, Gazi Hazretleri namına Zonguldak’ta Memleket sinemasında ilk konferansını verir. Bu mutlu günde Zonguldaklılar için şerefli bir “Gazi Tarih Günü” kabul edilir”. 

Zonguldak’a “Atatürk Tarih Günü” gibi kutsal bir ülküyü armağan ettiğinden dolayı Cevat Abbas Gürer Bey, bütün Zonguldaklıların sevdikleri değerli bir şahsiyet olmuştur. Cevat Abbas Gürer Bey kimi zaman Zonguldak’taki “Gazi(Atatürk) Günü” yıldönümü törenlerine de katılmıştır. Zonguldaklılar da Cevat Abbas Gürer’i Zonguldak ziyaretlerinde çok içten gösterilerle karşılamıştır (Zonguldak, Sayı: 426).

5 ATATÜRK VE ZONGULDAK KÖMÜR HAVZASI 

Cumhuriyet devri Zonguldak kömür havzası için bir saadet devresi olmuştur. Zonguldak kömür havzası bugünkü iktisadi önemini Cumhuriyetle beraber kazanmıştır (Cumhuriyet’in On Yılında Zonguldak, 1933). Zonguldak kömür havzası Cumhuriyetin idaresi altında Havzayı istismar eden yabancı eller ortadan kaldırılmış, bunların yerine Türk madenciliği kaim olmuştur. Böylece Cumhuriyet döneminde Zonguldak kömür havzası her gün gelişmiş ve ilerlemiştir (Cumhuriyet’in On Yılında Zonguldak, 1933). Atatürk’ün Zonguldak kömür havzasına gelmesi bütün yurdu saracak olan endüstri devriminin havza ufuklarından doğacağını müjdelemiştir. Bu devrimin temelini kömür oluşturmaktadır. Bu nedenle Türkiye’nin endüstrileşmesi demek, kömür istihsalinin artması demektir. Onun için, Atatürk Türkiye’sinin yeni endüstri devriminin ışıkları maden kömür havzasının ufkuna yayılmıştır. Atatürk, Zonguldak kömür havzasının “bütün Türkiye’yi ihya edecek bir servet” olduğunu söylemekle; havzanın sonsuz ilerisini en kamaştırıcı aydınlıkla gözler önüne sermiş ve Cumhuriyet kömür siyasetinin ilk anayolunu çizmiştir. Atatürk, Türkiye’nin endüstrileşmesi için iki ana unsur olan kömür ve demir üzerinde Cumhuriyet hükümetinin çalışmalarını şöyle anlatmıştır; “Demir sanayi tesisi ve demir madenlerinin işletilmesi için mütehassısların muhtelif sahalarda tetkiki müspet netice

 


vermiştir.” “Ereğli kömür havzası şarkında matlup evsafı haiz yeni zengin kömür tabakatı zahire çıkarılmıştır.”“Kömür istihsalatı şimdiye kadar istihsal olunan neticelerin fevkine çıktı. Mamafih, bu neticeler, bizim istihdaf ettiklerimizden ve madenlerimizin servet ve kudretlerinin temin edeceğinden henüz çok uzaktır. İstihsalatı arttırmak için mütemadiyen tedbirler alınmaktadır.” 

Atatürk, Zonguldak’a karşı ilgisinin bir göstergesi olarak şu dizeyi armağan etmiştir (Zonguldak, Sayı: 382):“Zonguldak’ın derin toprakları altındaki serveti madeniye (maden serveti) ne kadar kıymetli ise, bizim nazarımızda Zonguldak’ta o kadar çok kıymetli bir vilayetimizdir.”Türkiye’de ilk kömürü Uzun Mehmet bulmuştur. Fakat Zonguldak kömür havzasında “Bütün Türkiye’yi ihya edecek bir servet” bulunduğunu ilk olarak ortaya koyan ATATÜRK’tür (Zonguldak, Sayı:426). Atatürk, 26 Ağustos’ta kurduğu İş Bankasına, Zonguldak kömür havzasında büyük ödevler vermiş ve Zonguldak’a gelerek ekonomik savaşın kömürle başarılacağını göstermiş, yeni Türk Devletinin, kömür havzasından fışkıracağına işaret etmiştir (Zonguldak, Sayı: 426).   1921 yılında Kurtuluş Savaşı sırasında “114 Sayılı Zonguldak ve Ereğli Havza-i Fahmiyesinde Mevcut Kömür Tozlarının Amele Menafi-i Umumiyesine Olarak Füruhtuna Dair Yasa” ve “151 Sayılı Ereğli Havza-i Fahmiyesi Maden Amelesi’nin Hukukuna Müteallik Yasa” çıkartılmıştır. Atatürk’ün havzaya olan ilgisi Kurtuluş Savaşı sonrasında da artarak devam etmiştir. 17 Şubat–4 Mart 1923 tarihinde yapılan İzmir İktisat Kongresinde Maden meseleleri görüşülürken Zonguldak Kömür Havzası ile ilgili önemli kararlar alınmıştır. Görüldüğü gibi Atatürk Zonguldak Kömür Havzasının yeni Türkiye açısından iktisadi önemi üzerinde ehemmiyetle durmuş ve havzanın kalkındırılması için her türlü önlemleri aldırtmıştır. Öyle ki Cumhuriyet’in ilanının ardından Zonguldak Atatürk’ün teşvikiyle 1 Nisan 1924 tarihinde Cumhuriyet’in ilk ili olmuştur (Canver, 2006). 

Zonguldak kömür havzasındaki ıslahat Atatürk’ün Zonguldak kömür havzasını ziyareti sonucunda olmuştur. Her şeyi yakından ve yerinde incelemek Atatürk’ün ülküsüydü. Yıllarca teşkilatsızlık, imkânsızlık ve büyük sermaye eksikliği yüzünden en “iptida-i vasıta ve usullerden bile mahrum bırakılmış” olan Zonguldak kömür havzasını, bugünkü durumuna ulaştıracak adım, Atatürk’ün bu yakından tetkiki sonucunda olmuştur (Zonguldak, Sayı: 776). Atatürk, Zonguldak kömür havzasındaki kömürün ülkenin iç taraflarına taşınması gerekliliğini ve bununda demiryoluyla mümkün olduğunu belirtmiştir (Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri I-III, 2006). Öyle ki, demiryolunun Zonguldak’a kadar getirilmesi de Zonguldak kömür havzasının öneminin göstergesidir. 1937 yılında demiryolunun Zonguldak’a ulaştığını Zonguldak valisi Atatürk’e telgrafla bildirmiştir. Atatürk’te bunun üzerine Zonguldaklılara cevaben yazdığı telgrafta şöyle demiştir (Zonguldak, Sayı: 539): “Demiryolunun kömür ilinin merkezine ulaştığı mes’ut hadisesini bildiren telgrafınızı büyük memnuniyetle aldım. Bu münasebetle muhterem halkın bana karşı gösterdikleri yüksek duygulara teşekkür ederim.”  Görüldüğü gibi Zonguldak’ın Atatürk’ün gezisinin ardından sürekli geliştiğini görmekteyiz. Öyle ki Akın Karauğuz(Karaoğuz), “Cumhuriyetin Yirmi Yılı ve Zonguldak” adlı Karaelmas dergisinde yayımlanan yazısında Zonguldak’ın Cumhuriyet’in 20. yılında sadece

 


kömür ve iktisat açısından değil, her açıdan geliştiği vurgulanmıştır(1)(Karaoğuz, 1943).

6 SONUÇ 

Atatürk, Milli Mücadele yıllarında ve sonrasında Türkiye’nin hemen her tarafını gezmiştir. Bu gezilerde halkın içine girerek, yapacağı inkılâplar ve işler hakkında halkın görüşlerini almıştır. Bu görüşlerin ışığı altında kararlarını vermiş, inkılâplarını da bu görüşlerle güçlendirmiştir. Atatürk, Zonguldak kömür havzasına (26 Ağustos 1931) gelmesinin sebeplerinden biri yıllarca geri bırakılmış olan bölgede “Türk-İş” idaresi altında daha modern şartlarda işçilerin çalışmasını sağlamak ve kömür üretiminin arttırılmasını sağlamak için yerinde incelemeler yapmak için gelmiştir. Atatürk, Zonguldak kömür havzasını endüstri devriminin temeli olarak görmekte idi. Bu nedenle Zonguldak kömür havzasının “bütün Türkiye’yi ihya edecek bir servet” olduğunu söyleyerek Cumhuriyetin kömür siyasetinin ana hatlarını çizmiştir. Atatürk’ün Zonguldak kömür havzası gezisinin Zonguldaklılar açısından manevi bir değeri de vardır. 26 Ağustos günü “Büyük Taarruz”un başladığı ve “İş Bankası”nın kurulduğu güne denk gelmiştir. Bu gün Zonguldak’ta “Gazi (Atatürk) Günü” olarak 1932 yılından itibaren büyük bir bayram coşkusuyla kutlanmıştır.  

           Yücel Namal

Zonguldak Karaelmas Üniversites
Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi Bölümü

Fotoğraflar



Fotoğraf 1: Atatürk’e Zonguldak adına saygılarını sunmak ve Zonguldak’a davet etmek üzere bir heyetin Ankara’ya gideceğini bildiren belge (21.03.1926) Kaynak: BCA, Dosya: 117,Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 1.1..17., Tarih: 21/3/1926.

 


[1]Akın Karaoğuz, “Cumhuriyetin Yirmi Yılı ve Zonguldak”, Karaelmas, 29 Ekim 1943,Sayı: 12, s. 4-5.





Fotoğraf 2:  Atatürk’ü Zonguldak’a davet için giden Zonguldak heyeti. (Çetin Asma Arşivi)




Fotoğraf 3:
Atatürk Zonguldak iskelesinde (Bugünkü Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şube Lokali yanında bulunan). 26 Ağustos 1931.

Fotoğraf 4: Atatürk ve Celal Bayar otomobille Üzülmez ocakları bölgesine giderken



Fotoğraf 5: Atatürk’ün Zonguldak ziyaretinin Cumhuriyet gazetesinin 27 Ağustos 1931 tarihli “Gazi Hz. Zonguldağı Teşrif Buyurdular” manşeti.

Fotoğraf 6: Atatürk Kömür treni ile Üzülmez kömür ocakları bölgesinden ayrılırken



Fotoğraf 7: Zonguldak gazetesinin 28 Ağustos 1933 tarihli nüshasında yer alan Zonguldak’ta Gazi Günü kutlamaları haberi.


 
Facebook'ta Paylaş...

Haber Tarihi:2012-03-03
Bu haber 10223 kez okunmuştur...

 
  İstatistik
  Dün : 209
  Bugün : 85
  Toplam: 6216506
   Online :

  16 konuk,

 
Tefen67.com

<< Ana sayfaya Geri Dön <<

Yorumlar

Henüz Hiç Yorum Yazılmamış.

Bu Habere Yorum Yazın

ELEŞTİRİYE EVET HAKARETE HAYIR!...
Yorum köşemiz düşüncelere zenginlik katmak için hizmet vermektedir.
Adı Soyadı :
Email :
Mesajınız :
Güvenlik Doğrulama