“Türkiye aslıda çok da farkında olduğumuzu düşünmediğim bir süreçten geçiyor. Öncelikle devlet ve devlet yapısı, ardından da toplumsal karakterimizde farklılaşmalar, kırılmalar yaşıyoruz.”..
                 “Benim inancıma göre, bu olan biten karşısında alınması gereken tavır ise, Kemalist Devrim’in kazanımlarına sonuna dek sahip çıkmak, bunu yaparken en insancıl ve en ileri bir hedef olarak sol değerleri, sosyalizmi akıldan çıkarmamak; tüm bunların yanında da her zaman, ama her zaman örgütlü olmaktır.”
                “Ve karanlığa karşı mücadelemizin şartları ne denli ağırlaşırsa ağırlaşsın; her geçen günde umutlarımız ne denli tükenirse tükensin, daha insanca, daha ileri bir düzen isteyenlerin eninde sonunda galip geleceğini düşünüyorum.
                  Yeter ki susmayalım…”
                          *     *     *

                 “Susulacak Zaman mı?”  kitabının yazarı Taylan Özbay “Sonsöz” başlıklı yazısında  “Yeter ki susmayalım..”  diyor. Birikimli, güçlü bir kalem Özbay. Bildiği doğruları yazarken de sözünü  sakınmıyor çoğu kez.  İktidar yandaşlarının yazılı ve görsel medyayı kullanarak bizi bombardımana tuttuğu bu süreçte bizi  bilgilendiren ve besleyen bu tür kitaplara ihtiyacımız var. Yazar kitabının yazılış öyküsünü de şöyle özetlemiş: “..ben de  -dostlarımın da önerisiyle- oturdum iktidar partisi ve onun dayattığı yeni Türkiye gerçekliği karşısında kalemimle verdiğim naçizane mücadeleden kimi izleri bir araya getirdim. Çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarımdan bir derleme hazırladım” diyor yazdıkları konusunda da.
                “Teşekkür” yazısında ise anası-babası-kardeşi yanında “kendini yetiştiren Selda Karahasan Kayalı ve Türkan Kaya” adlı öğretmenlerine -başkaları da var- “teşekkür etmesi” dikkatimi çekti. Özbay’ı bu inceliği nedeniyle kutlarken, adını unutturmayan öğretmenlerine de teşekkür etmeliyiz diye geçti  içimden. Elbette kitabın arka kapaktaki tanıtım yazısını yazan  gazeteci Mustafa Mutlu da teşekkür edilenler arasında..
                 Kitaptaki yazıları okurken bir çok yazının altında kaynakça gösterildiğini de görüyorsunuz. Bu da ister istemez önemli bir kaynak zenginliği sağlıyor size. Özbay, düşünce ve görüşleriyle Atatürkçülüğün doğru anlaşılması ile daha ilk yazıda “Tek Yol Eğitim” diyerek önce bilgi ve kültürü kuşanmamızı istiyor, önceliyor.
                   *       *      *

                 Özbay ile tanışmamız da ilginçtir. Bizim şair Mehmet Yılmaz, “yayınlanacak kitabı konusunda hoş geldin” demiş ona bir iletiyle facebookta. Tanıdığım, bildiğim kişi olmamasına rağmen ben de aynı yazının altına benzer içerikli bir not düşmüştüm. Sonra bana ince bir teşekkür çekti Özbay. Telefon numaralarımızı verdik birbirimize. Tanışalım dedik. Geçen Kasım mı, Aralık mı bir hafta sonu Zonguldaklılar Derneği’nde buluştuk en sonunda. Derneğimizin eli ayağı, sekreteri Nuray Hanım’ın nefis çaylarını içerken söyleşiye başlamıştık çoktan.
                Maşallah boylu poslu ama o derece de nazik, alçakgönüllü, saygılı bir genç vardı karşımda. Zonguldak 1983 doğumlu Özbay. İlk ve orta öğrenimini de Zonguldak’ta yapmış. Ancak, ben burada “methiye” yapmayacağım onun için. Sadece “Zonguldak” başlıklı deniz, orman, kömür kokulu, içten, sıcak, duygu yüklü yazısını (internet sitesinde) okuyunca, kendini yetiştiren kentle ilgili düşüncelerini  daha  iyi  anlamış olacaksınız. Ayrıca meraklısı alır kitabını okur, tanır kendisini, düşünce dünyasını. Ben okudum, öğrendim, güçlendim diyebilirim. Biraz acele etmenizde fayda var. Çünkü ikinci kitap da mart ayında elinizde olacak.
                 “Susulacak Zaman mı? adlı kitap Aralık 2011’de İklim Ozan Yayınları arasında çıkmış.  Zonguldak’ta kitabın bulunduğu yerler ise:Z Sahaf Kitabevi, Ada Store Müzik & Kitap Evi, Atlas Kırtasiye, Merdiven Kitabevi, Zonguldak Kitap Sarayı.

               *     *       *
               Özbay’ı ve kitabını tanımanın bir yolu da şu düşüncelerini bilmekten geçiyor:
               “Ne gericiliğe ne kapitalizme taviz var bizim bulunduğumuz yerden bakınca hayata.
                Bu topraklara dair kurduğumuz hayal,
                Aklın tamamen özgürleştiği,
                İnançların oya tahvil edilmediği,
                Bilimin son sözü söyleyen kabul edildiği…
                Ve insanların sömürülmediği,
                Köle yerine konmadığı,
               Tüketilmediği,
               Metalaştırılmadığı,
               Özgür, eşit ve gelişime açık bireylerin var olduğu bir ülke hayalidir.
               Bu yüzden,
               Sermayeden oy dilenen, Kapitalizmle pazarlığa oturan,
               Emekçiye ihanet eden Atatürkçüler’e de;
               Yobazla çıkar ortaklığı yapan
               Gericiyle liberalcilik oynayan,
               Aydınlanma kültürünü yok sayan sosyalistlere de,
               Gücümüzün yettiğince bu kesimler karşısında,
               Kemalist aydınlanma idealini ve demokratik sosyalizmi aynı kararlılıkla savunacağız.
                 …
              Yıllardır beyinleri yıkanan, dahası bir de 12 Eylül’ün gölgesinde yetişmiş genç dostlarımıza garip gelecek belki ama..
              Biz hem Kemalist,
              Hem de sosyalistiz…”
                  *     *     *

                    Zonguldaklı Taylan Özbay, onaltı yaşından beri çeşitli yerel, bölgesel ve ulusal gazete-dergilerde, ayrıca internet sitelerinde yazı ve şiirler yazıyor. Yazılarının yayınlandığı gazeteler: Susma, Şafak, Yeni Adım, Halkın Sesi, Birgün, Hürriyet… Dergiler: Ekin Sanat, Lacivert Edebiyat, KADEFE, Y.A.R, Müdafaa-i Hukuk… İnternet Siteleri: www.kanalturk.com.tr, www.19mayis1919.com, www.antiemperyalizm.org , www.insancilsol.com , www.birgun.net Halen Y.A.R Müdafaa-i Hukuk (www.mudafaaihukuk.com) dergisinde politik şiirleri yayınlanmakta…

                  Taylan Özbay’la iletişim konusunda şu adreslerden de yararlanılabilir: web sitesi: www.taylanozbay.com, iletişim: taylanozbay@yahoo.com,  tozbay.blogspot.com.

Hamit Kalyoncu